Teknoloji

Yapay zeka teknolojileri afet yönetimini de değiştirecek

Yapay zeka ve dijital teknolojilerdeki gelişmeler, afet tahmini, afet sonrası hasar tespiti, hızlı müdahale ve yardıma uygunluk gibi birçok alanda değerli fırsatlar sunuyor. Yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Fazilet Erkul, aktif afet yönetimi için teknoloji kullanımının artık bir zorunluluk haline geldiğini belirterek, “Yapay zeka yardımıyla tüm senaryolar gerçekleştirilebilir. afetler meydana gelmeden önce incelenmelidir. Uydu görüntülerinden oluşturulan karar destek sistemleri ve sahadan alınan verilerin analizi yöneticilere yol gösterebilir. Saha ekiplerinin ihtiyaca göre yönlendirilmesi gibi hayati kararlar çok daha kısa sürede alınabiliyor. Afet yönetim sistemleri sel, orman yangını, deprem gibi farklı başlıklar altında özelleştirilebilir.

Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Ofisi’ne (UNDRR) göre deprem, sel, kasırga, kuraklık ve orman yangını gibi doğal afetler her yıl ortalama 160 milyon insanın hayatını etkiliyor. Küresel iklim krizi nedeniyle can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerin şiddetinin ve sıklığının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Bu nedenle doğal afetlere karşı yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde kurulacak afet yönetim sistemleri büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda yapay zeka uygulamaları ve dijital teknolojilerdeki gelişmeler, afet yönetiminde etkin çözümlere kapı aralamaktadır. Yapay zeka, siber güvenlik, metaverse ve akıllı şehirler teknolojileri üzerinde sürdürülebilirlik odaklı faaliyet gösteren yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı. Fazilet Erkul, aktif bir afet yönetimi için teknolojinin maksimum düzeyde kullanılması gerektiğini ve afet öncesi ve afet sonrası süreçlerde dünyada yapay zeka uygulamalarının hızla arttığını söyledi.

Dünyada erken uyarı sistemleri için çalışmalar sürüyor

Afet öncesi ve sonrası teknoloji ve yapay zekanın kullanım alanları hakkında bilgi veren Dr. Fazilet Erkul, “Yenilikçi teknolojilerin kullanılması, afet öncesi olduğu gibi afet sonrası risk azaltma açısından da çok önemli kazanımlar sağlıyor. Felaket

Ön işlemler için yapay zeka ile geliştirilmiş sistemler, uydu görüntüleri, hava tahminleri gibi çeşitli kaynaklardan gelen büyük ölçekli bilgileri analiz edebilir ve erken uyarı sistemlerinin kurulmasını sağlayabilir. Sel, kasırga, toprak kayması ve tsunami gibi doğa olaylarına karşı başarılı bir şekilde çalışabilen erken uyarı sistemleri, sarsıntı gibi daha karmaşık doğa olayları için de çalışmaların konusu olmuştur. Çin ve İsrail’de iyonosferdeki elektrik yüklü parçacıklardaki dalgalanmaları analiz eden vaka çalışmaları var. Avrupa’da ve Japonya’da deprem olmadan 10-15 saniye önce uyarı verebilen sistemler var. Bu sayede insanları inanç mekânlarına yönlendirmek ve santral gibi riskli yapıları en azından bir süreliğine dışlamak mümkün.”

Tüm felaket senaryoları yapay zeka ile hazırlanmalıdır.

Afet yönetim süreçlerinin karmaşık ve dinamik bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Dr. Erkul, “Afet yönetim sürecinde hızlı planlama, karar alma ve doğru uygulamaların hayata geçirilmesi kritik öneme sahiptir. Verilerin saklanması, işlenmesi, haritalanması ve değerlendirilmesi için teknolojinin sağladığı olanaklara ihtiyaç duyulmaktadır. Yapay zeka sayesinde afetler oluşmadan tüm senaryolar hazırlanabiliyor ve üzerinde çalışılabiliyor. Bu senaryolara karşı olası eylem planları hazır tutulmaktadır. Ayrıca bu sistemlerde aktif rol alacak kişiler sanal simülasyonlar yardımıyla metaverse ortamında eğitilebilmektedir. Uydu görüntülerinden oluşturulan karar tabanlı sistemler ve sahadan gelen bilgilerin analizi yöneticilere yol gösterebilir. Afet yönetim sistemleri sel, orman yangını ve sarsıntı gibi farklı başlıklar altında da özelleştirilebilir.

Afet sonrası süreçte yapay zekanın yüzü kullanılmalı

Yapay zekanın en etkili olduğu alanın afet sonrası zamanla yarışan arama-kurtarma ve lojistik aşaması olduğunun altını çizen Dr. Erkul, “Uydu görüntü bilgilerini yapay olarak işleyerek hasarın boyutunu anında tespit edebiliyoruz. zeka algoritmaları Böylece gerekli kol kuvveti ve malzeme ihtiyacı hızla mobilize edilebilir. Bu bilgilere göre haritalama yapılarak arama kurtarma ekiplerinin öncelikli konumları belirlenebilir. Yapay zeka tabanlı sistemler, afet sonrası yolların ve köprülerin durumunu analiz ederek en hızlı rotayı belirleyebiliyor. Acil durum depolarında bulunan ekipmanların stok durumu izlenerek eksik olan ekipmanlar en kısa sürede tamamlanabilmektedir. Sosyal medya verileri toplanarak kişilerin konumu belirlenebilir. Bu tür çalışmalar sınırlı da olsa 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve büyük can ve mal kaybıyla hepimizi şaşkına çeviren depremin ardından hayata geçirildi. Cerebrum Tech olarak uydu peyzajlarının analizi ve haritalandırılmasına elimizden geldiğince destek olduk.”

Enkaza ulaşmada en değerli yardımcılar robotlardır.

Arama kurtarma çalışmalarında drone görüntüleme ve robotik gibi teknolojilerden faydalanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Erkul, “Dünya genelinde afet sonrası çalışmalarda robot örneklerini daha fazla görmeye başladık. Ekiplerin ulaşamadığı alanlara robotlarla ulaşılarak enkaz altından ilk yardım ve gıda gibi malzemelerin temin edilmesi mümkün. Karada, havada ve suda çalışan bu robotların farklı versiyonları bulunuyor. Ses ve ısıya duyarlı görüntüleme sistemleri de enkaz altındaki canlıların tespit edilmesinde çok değerli bir rol oynuyor. Bunlar ülkemizde bilinen ancak yaygın olarak kullanılmayan ekipmanlardır.

Afetlerde teknoloji kullanımında ABD ve Çin lider

Afetler karşısında bilgi teknolojilerinin kullanılmasının gerekliliği konusunda son zamanlarda tüm dünyada farkındalık artmasına rağmen uygulamaların beklenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu konuda 2020 yılında yapılan istatistiksel bir çalışmada, ABD ve Çin’de afet risklerini azaltmak amacıyla teknolojiden yararlanma oranının %14-15 olduğu, bu ortalamanın ise %3-5’i geçemeyeceği tespit edilmiştir. bir çok ülke. Afetlerden derinden yaralanan bir ülke olarak, afet yönetimine yönelik teknolojik yatırımlarımızı devlet kurumlarımız, özel şubelerimiz ve üniversitelerimizle birlikte artırmanın, gelecekte aynı acıları bir daha yaşamamamız için çok değerli olduğunu düşünüyorum.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu